Siyah beyaz bir film gözlerim
Eski bir aşkı anlatır perdede
Sadece sen oynarsın
Yüreğim konuşur sen susarsın
Elinde iki fincan kahve
Oturur yanıma yağmurları izlersin
Bulutların ağladığını hisseder tenim
Camları döven tanecikleri işitir benliğim
Gülüşün hissettirir kendini bilirim.
Ah, bir de uzaktan göz kırpmaların yok mu?
Yağmur tanelerinin kirpiklerine düşüp
Gözlerindeki gülüşü silmesiyle
Göz kapakların kapanır, yüreğim kırpılır
İki fincan kahvenin hatırı kalır.
Ve film kalkar perdelerden
Yalnızlığa bürünür yeniden
Sessiz bir gemi gibi
Yalnızca ben boğuşurum dalgalarla
Elimde bir fincan kahve
Alaycı bir yağmur damlar için(m)e
Bulutların güldüğünü bilir tenimdeki duvarlar
Kalbim hisseder yaşları toprağı yıkar
Kaçak bakışlar gönlüme şimşek çakar, bilirim.
Ah, keskin yüz hatlarında saklı o dudaklar yok mu?
Kahve telvelerinde seni aramak gibi
Kokusu da tadı da hâlâ oradayken
Öpmeli seni, çok geç olmadan.
Soğuk ve acı bir kahve kalmış elimde
Dudakların uyandırmış beni, film sona ermiş.
Dışarda güneş, içimde yağmur, kalbimde sen.
“Kahve telvelerinde seni aramak gibi
Kokusu da tadı da hâlâ oradayken
Öpmeli seni, çok geç olmadan.”
Henüz yitirmeden, yaşamalı her şeyi! Sayende bir kez daha tattık tüm hisleri. Özgün yazı severler için, şimdiden harika bir site olmuş!!!! Emeğine sağlık 🌞🌿
BeğenLiked by 1 kişi