Onlar hep varlar hayatımızda. Hayatın ya da kendimizin bize verdiklerinden birer parça ve almadıklarından birer bütün.
Öne çıkan
Dar Zamanlar IV – Sanmak
“…Sonuçta gerçeklerin yarısı, sanmaların bütününe eş. Değil mi?..”
Onlar hep varlar hayatımızda. Hayatın ya da kendimizin bize verdiklerinden birer parça ve almadıklarından birer bütün.
“Kaybolmamayı tercih ediyordur gamzelerinde
Ya da yine yeniden bir başka birinde”
Bakmak… En son ne zaman kendine bakmıştın, hatırlıyor musun? Aynaya değil; yüreğine, hayata…
Hayatımızda birçok sahnede rolümüzü oynuyoruz, kiminin sahnesinden çıkıyor bir başkasınınkine giriyoruz. Belki rolümüze çalışarak belki doğaçlama yaparak… Unutulan repliklerde suflörümüz olmadan yedi perdeli oyunumuzla veda ediyoruz sahnemize.
“Kahve telvelerinde seni aramak gibi
Kokusu da tadı da hâlâ oradayken
Öpmeli seni, çok geç olmadan”
“Henüz tanımadığım birine
Hasret duyuyorum üstadım.”
“Baksana etrafına
Kalplerde değil ki yalnızca”
“Her birine bahar getirmişlerdir
Büründükleri yedi renk ile”
“İnsana özgü bir şey değil ki
Ondan daha ağır şeyler sırtlamak, işbu ya öğreniyor”
“Bir an gözlerim buldu kendini gözlerinde”
“Hava ayaz, gece bir battaniye gibi üstümde
Başın(m) omzum(n)da sarıldım sana/geceye”
“Neyi, nerede, nasıl ve ne zaman yapacağımı bil(e)miyorum.”